Bu kitapta hikâyelerin tatlı diliyle o güzide insanları anlamayı, yüksek bir medeniyetin içindeki cevheri sergilemeyi amaçladım.
Hatıralarıyla aramızda yaşadıklarını farzederek bu hatıralara vefa borcumu yerine getirmeye çalıştım. Bir pencere açmaya çalıştım, yüzyıllar öncesine uzanan.
Bir yol tutturmaya çalıştım, ecdadımızı kucaklayan. Elim kısa, idrakim kısa, yolum kısa kaldı, ancak avuçlarıma topladığım bir kaç parça parlak taşla sizlere hâl anlatmaya çalıştım.
Gönlüne, idrakine, ferasetine güvenenler o küçük pencereyi sonuna kadar açıp, benliğin dar patikalarından yürüyüp uzaklarda bir yerlerde kurulan sofralarakonuk olup, zerafetle asaletin kaynaştığı yüreklere tanış olabilirler...