Gece insafsızlığını koruyor yine.Sesimi duyurmuyorum sana baba. Üşüyorum, ağlıyorum…Sensizlik yaramadı bana be bitanem. Yokluğun çok yoruyor sızlayan yüreğimi. Hayır baba pes etmiyorum. Ama yediremiyorum niye gittin? Karanlık her yer, ışıklarınıda götürdün hasret dolu yüreğinle.. Bilmiyorum baba. HAYAT korkutuyor beni, bakıyorum da her yerde sen varsın. Her trende, her durakta, her vapurda…Umutlarım seninle beraber terk etti beni.
Artık hayallerim yok baba. Onlar seninle..
Çok isterdim beni beyaz gelinliğimle görmeni. Elimden tutmanı gururla sevdalıma vermeni. Kısmet baba. Biliyorum için rahat, huzurlusun baba çünkü bana çok güveniyordun.Bayram geldi baba. Ellerini öpemiycem belki ama yüreğin terk etmeyecek ocağımızı biliyorum baba.
Daha KAÇ gün oldu ellerin ellerimi terk edeli. Denizler ağlıyor, her gün soruyor bana trenler; Nerde o efsane adam?
Diyemiyorum baba, söyleyemiyorum öldüğünü,bizi terk ettiğini….
Sonbahar bitiyor baba. Bilirsin sevmem karanlığı. Ama ya yüreğim asıl sonbahar orda..
Gece fısıldadı yüreğime ansızın ‘’ gül artık ‘’ diye.. gülemiyorum baba sensiz.Yağmur yağıyor, korkuyorum baba.. Şimşek çakıyor ışıklar yüreğime çarpıyor ağlayamıyorum yine korkuyorum baba.Odana gitmek istemiyorum gecenin bir vaktinde senin yokluğunu bir kez daha öğrenmek beni çıldırtıyor baba.Sanki yeryüzüne değil, yüreğime yağıyordu korkusuz damlalar.İçimi acıtıyordu her damla. Gitmek istedim, yok olmak, dönmemek HAYATA ‘a,ama yine korktum baba. Çünkü, her gittiğim yere kendimi de götürüyordum.
Sessizlik ne zormuş gecenin karanlığında, umutsuzluğun bağrında….
Yine kar yağacak baba, Hep 8:45 de çalardı kapı. Tanırdım ayak seslerinden her halini. Üşürdün, acıkırdın.. Özledim be baba. Şimdi acıkmıyor musun?Üşümüyor musun?Ben üşüyorum baba, hem de çok.Kolların yok üşüdüğümde ısıtan. Seni çok öpüyorum. Ben hep sana layık olacağım sana söz veriyorum. Şimdi gitmek zorundayım.
SENİ ÇOK ÖZLEDİM BABA!!